Renkler, Tatlar, Duygular, Hepsi İş Başında: Öpücük Ne Renktir?

Monika’nın yapmaktan hoşlandığı birçok şey var. Ama en çok resim yapmayı seviyor. Bugüne kadar öyle çok şeyin resmini yapmış ki. Ama hiç öpücük resmi yapmamış. Öpücüğü hangi renge boyayabileceğini düşünüyor. Bildiği renklerin hepsi de bambaşka şeylerle ilişkili. Öpücüğü kırmızıya boyamak istemiyor, çünkü kırmızının kızgınlığı çağrıştırdığını duymuş ve kızgınken içinizden kimseyi öpmek gelmez! Öpücüğü pembeye boyamak da istemiyor. Çünkü pembe prenses rengi ve o, prenseslerden hiç hoşlanmıyor. Yeşil, sarı, kahverengi, beyaz, siyah derken, Monika’nın aklına annesine sormak geliyor: Öpücük ne renktir? Ve annesi ona rengârenk bir öpücükle yanıt veriyor. Monika, öpücüğün her renkte olabileceğini keşfediyor.

“Öpücük Ne Renktir?”, küçük çocukların renkleri öğrenmelerine yardımcı olacak, renklerin hissettirdikleri hakkında düşünmelerini de sağlayabilecek özgün bir kitap. Örneğin, öpücüğü belki kahverengiye boyayabileceğini düşünürken Monika sonbahar yapraklarının ve çikolatanın da kahverengi olduğunu hatırlayıp seviniyor. Çünkü öpücük sonbaharda bir orman gibi büyülü ve çikolata gibi tatlıdır! Ama sonra bazı köpeklerin ve köpek kakasının da kahverengi olduğu aklına geliyor ve öpücüğü kahverengiye boyamaktan vaz geçiyor. Bu noktada çocuklara şöyle sorular sorulabilir: “Peki başka neler kahverengidir?”, “Sonbahar yapraklarını sen de sever misin?”…

 

Yaş grubu: 3+
Özgün Adı: ¿De Qué Color es un Beso?
Yazan ve Resimleyen: Rocio Bonilla
Türkçeleştiren: Müren Beykan
Yayınevi: Günışığı Kitaplığı
Sayfa sayısı: 32
Birinci basımı: Ağustos 2016
ISBN: 9786059405034

 

Resim için kaynak: http://www.algareditorial.com/ficha-libros-catalogo/items/de-que-color-es-un-beso.html

Bazen Herkes Avucunun İçinde Tutacağı Sıcak Bir Öpücüğe İhtiyaç Duyabilir

“Avucundaki Öpücük”, okulun ilk günü ve çocukların ayrılma kaygısıyla ilgili hoş bir kitap. Güneş batarken okulun ilk günü başlamak üzere ve yavru rakun okula gitmek istemiyor. (Rakunlar gececildir; gündüzleri yuvalarında saklanır, geceleri dolaşırlar.) Annesiyle birlikte evde kalmak, arkadaşlarıyla, oyuncaklarıyla oynamak, salıncakta sallanmak, kitaplarını okumak yani her gün yaptığı şeyleri yapmak istiyor. Anne rakun ona okulda yeni arkadaşlar, yeni oyuncaklar, yeni salıncaklar ve yeni kitaplar olduğunu anlatıyor. Okulda geçireceği gecelerde kendini güvende hissetmesini sağlayacak “avucundaki öpücük”ten söz ediyor. Sonra yavru rakunu avucunun tam ortasından öpüyor. Öpücük hemen etkisini gösteriyor ve öpücüğün sıcaklığı yavru rakunun kalbine ulaşıyor. Artık yavru rakun ne zaman istese avucunu yanağına bastırıp annesinin sevgisini hissedebilecek…

Bu kitabın hem çocuklara hem anne babalara iyileştirici etki yaptığını düşünüyorum. Kitap, bir süreliğine sevdiklerinden ayrı kalacak çocuklarla ya da okulun ilk günü sınıfta hep birlikte okunduğunda iyi gelebilir. Birçoğumuz, yaşamımızın önemli bir bölümünü kendi rahatlık bölgemizde geçiririz. Burası sevdiklerimizle, yakınlarımızla birlikte yaşadığımız yer, bir ilişki ya da ait olduğumuz bir topluluk ortamı olabilir. Burada kendimizi güvende hissederiz. Yeni deneyimler yaşamak, yeni şeyler öğrenmek çoğu kez rahatlık bölgemizin dışına çıkmakla mümkün olur. Rahatlık bölgemizin dışında kendimizi güvende hissetmek içinse bazen biraz destek iyi gelir. Aslında bazen herkes kendini güvende hissetmek için avucunun içinde tutacağı sıcak bir öpücüğe ihtiyaç duyabilir. İşte bunun için, ayrılık vakti geldiğinde yavru rakun da kendisi yokken onun sıcaklığını hissedebilsin diye annesinin avucuna bir öpücük konduruyor.

Yaş grubu: 3+
Özgün Adı: The Kissing Hand
Yazan: Audrey Penn
Resimleyen: Ruth E. Harper – Nancy M. Leak
Türkçeleştiren: Pınar Savaş
Yayınevi: Butik Yayıncılık
Sayfa sayısı: 32
Birinci basımı: 2011