Sanatın İyileştirici Gücü ve Kardeş Sevgisi Aşkına

virginia wolfBazen insan çok güçlü duygular hissedebilir. Vanessa’nın kardeşi Virginia da bir sabah içine bir kurt kaçmış kadar huysuz uyanıyor: hırlıyor, kimseleri yanında istemiyor. Öyle derin bir hüzne gömülmüş ki, hiçbir şey ilgisini çekmiyor. Virginia, yataktan çıkmak bile istemiyor. Sonunda Vanessa da battaniyenin altına girip Virginia’nın yanına kıvrılıyor. Birlikte camdan dışarı bakarak gökyüzündeki bulutları izliyorlar. O zaman Virginia kardeşine uçmaktan, uçarak gidebileceği Bloomsbury adlı hayali bir yerden söz ediyor.

“Virginia Wolf ya da Kurda Dönüşen Kardeşim”in esin kaynağı, yazar Virginia Woolf ve ressam kardeşi Vanessa Bell’den başkası değil. Kardeş sevgisini, sanatın iyileştirici gücünü anlatan, iyileştirici bir öykü bu. Virginia Woolf’u bilen ya da bilmeyen her yaştan okurun içinde kendisinden bir şeyler bulabileceği katmanlı bir metin.

Öykünün en sevdiğim yönü Vanessa’nın içtenlikle, şefkatle, onu hiçbir şeye zorlamadan kardeşine yardım etmeye çalışması, sonunda bunun sanatla ve yaratıcılıkla şekil bulması. Çünkü bazen sanat yeryüzünde karşılığını bulamayacağımız bambaşka dünyalar yaratabilir. Virginia uyurken Vanessa resim yapmaya başlıyor. Virginia’nın gitmek istediği o harika yeri odalarına dolduruyor. Kremalı kekler, güzel çiçekler ve üzerine tırmanabilecekleri harika ağaçlar yapıyor, tıpkı Bloomsburry’dekiler gibi.

Kitabın çizimleri ruha dokunuyor. Virginia’nın uyandığı ve Ay’a bakıp ulumakla meşgul olduğu için başta Vanessa’nın ne yaptığına dikkat etmediği sahneyi çok seviyorum. Yatağın kenarına tünemiş o şaşkın bakışlı küçük kurda bayılıyorum:

Öyküde Virginia Woolf’un romanlarına, öykülerine göndermeler de var. (“Kew Bahçeleri”ndeki salyangoz, kardeşlerin bir parçası olduğu “Bloomsbury Grubu” ve “saat” gibi. Woolf ve Bell’in ortanca kardeşleri Thoby Stephen’in de adı geçiyor.) Ama bu bir yaşam öyküsü değil. (Zaten, kitaptaki küçük çocuğun hüznü Virginia Woolf’un gençliği ve yetişkinliği boyunca boğuştuğu depresyonu anlatmak için zayıf kalırdı. Klinik depresyon “kendini depresif hissetmekten” ve melankoliden çok farklıdır.)

Sanırım bloguma yazdığım en uzun yazı olacak bu! Öykünün sonunda Virginia iyileşiyor. Bir sonraki gün uyandığında başının tepesinde kurt kulakları yerine kocaman bir kurdele olduğunu görüyoruz… Kyo Maclear’ın Youtube kanalında kitapla ilgili çok tatlı bir tanıtım filmi var. Filmde, Virginia’nınki gibi “kurda benzeyen bir ruh haliyle” karşılaşınca neler yapılması gerektiği anlatılıyor:

Bu bilgece sözlerin Türkçesini yazıp burada yayımlamakta sakınca olmayacağını düşündüm:

“Kurda benzeyen bir ruh haliyle karşılaşırsan sakın korkma. Sakin olman gerektiğini unutma. Bu ruh hali sana aitse ona karşı nazik olmaya çalış. “Merhaba” de ve onu dolaşmaya götür. Seni mutlu eden bütün o yerleri ziyaret ederek başlayabilirsin, kütüphaneyi, pasta dükkânını… Sen onun dikkatini dağıtmaya çalıştıkça kurdun homurdanabilir, ama bir parça homurdanma kimseyi incitmez. Bir uçurtman varsa onu uçur. Başlangıçta alçakta olan her şey yükselebilir. Aniden hızlanarak, havada süzülerek. Kuşları izle. Bir kelebeğin peşine takıl.

Kurda benzeyen ruh hali bir başkasına aitse ona biraz alan aç ve zaman tanı, ve çok sabırlı ol. Bazen kurtların yumuşak bir dille ikna edilmeye ihtiyacı olabilir. Kurt ulumaktan yorgun düşünce ona biraz şeker ikram et. Ya da çilek. Belki de bir kremalı kek.

Yaratıcı ol. Doğaçlama yap. Ve kurda benzeyen bir ruh haline iyi gelebilecek pek çok şey olduğunu asla ama asla unutma: bir sürü ikram, güzel bir sanat kutusu, komik suratlar (bazen), kabarık yastıklar, bir pencere ve bulutlar, bir merdiven resmi, dolaşacak bir alan, turkuvaz renkli kuşlar, şekerden tomurcuklar, sevgi, sevgi, sevgi, ve (son olarak) geniş bir hayal gücü.”

Sözlerin orijinalini şu adreste bulabilirsiniz.

Yaş grubu: 4+
Özgün adı: Virginia Wolf
Yazan: Kyo Maclear
Resimleyen: Isabelle Arsenault
Türkçeleştiren: Gözdenur Çağlayan
Yayınevi: hep kitap
Sayfa sayısı: 32
Birinci basımı: Mart 2017
ISBN: 9786051920436